Biz basın mensuplarına, Düzceli  bir çok vatandaşlar  her seçim dönemi sorarlar:” Seçimi kim kazanır.” Diye.  Bu belki de, henüz kime oy vereceğine karar vermemişlerin bizden tüyo almaya çalışması  olabilir.

Bana, Düzce merkezde bu soru sıkça soruluyor.  İnanın şimdiye kadar en az  yüz kişiyi aşkın kişi bana soru sormuştur. “Sen bilirsin. Kim önde, kim kazanır.? Karşı soru ile karşılık vererek,” Sence kim kazanır, kim önde” diye sorduğumda vatandaşta belki cevap var ama, içinde saklıyor. Ve sus pus oluyor.

Hangi adayın kazanacağını bilmem  mümkün değil elbet. Ben müneccim miyim? Bilsem de söylemem tabi ki.  Elbet, benim de, henüz erken olsa da ve  net olmasa da bir tahminim, bir tespitim, halktan aldığımı izlenimim var. Bu aşamada bunu kaleme almak, algı oluşturmak olur ki; bu ne benim karakterime, ne de yıllardır bir çok seçim, seçim öncesi görmüş, deneyimli  ve çizgisinden şaşmamış gazetecilik ahlakıma hiç sığmaz.

Gün itibariyle,  hemen hemen Düzce merkezde adaylar netleşti.  Ak Parti’de Sayın Dr. Faruk Özlü. İyi Partide, Sayın Mehmet Keleş. Milliyetçi Hareket Partisinde, Sayın Yılmaz Eser  ve Cumhuriyet Halk Partisinde Cuma günü resmileşecek olan iki adaydan biri ile daha önce netleşen  Yeniden Refah Partisi Adayı Sayın Davut  Güloğlu.

Hepsine seçim de başarı dilerim.

Şimdi tablo ortada. Hiçbir adayın işi kolay değil.   Hepsi de iddialı. Seçimi,   bende, bir adayın çok büyük fark  olmasa da kazanacağı izlenimi doğdu.

Bu kadar aday arasında oylar bölünecek. Bu kimin işe yarar?

Şurada kaldı, topu, topu, 65 gün.  Yani, yakında pazar iyice kızışacak. 
Şunu da hemen belirteyim. Bu seçimde,  ekonomik tablonun  diğer yerel seçimlerin aksine  etkisi olacak. 
Düzce’de 5 yılda azımsanmayacak kadar hizmet yapıldı. Yani, 5 yıl boş durulmadı. Vaatlerin çoğu yerine geldi. 

 Ancak, seçmen vatandaşta kararsızların  azımsanmayacak kadar fazla olduğunu, bize” Kim kazanır?” sorusu ile belli ediyor.  Burada karşımıza,  hizmet mi, ekonomik şartlar mı, yoksa aday portresi mi, parti mi? şeklinde bir gerçek  güzergâh çıkıyor.
Buyurun tablo Düzce’de ortada.  
Buna  göre, seçmen son günlerde son değerlendirmesini yapacak ve sandığa öyle gidecek. 
Buna da seçmen iradesi denir. Yani, seçimi vatandaş kazanır. 
Bizim tespitlerimiz bugün böyle olabilir, ama, bir ay sonra kim bilir ne olur.